top of page


Hepimiz kendimize körüz.
“Kendimi kendi dışımda arayışım çok uzun sürdü.’’ Carl Gustav Jung Jung’un bu sözü doğruluğu ötesi olmayan bir dozda benim için… Fakat kendisine tüm saygımla eklemek istiyorum ki, insanın kendini kendi içinde arayışı da pek kısa sürmüyor. Böylesi değerli bir sözü bizlerle tanıştırdığı için de kendisine minnet borçlu gibi hissediyorum. Çünkü hayatıma öyle bir noktada girdi ki, ister istemez bir şeyler aynı kalamadı ben de… Sonrasında da aynı olmayacağımı tarifsiz derecede h

Ulviye Yaşar
20 Şub4 dakikada okunur


Dışarıda hiçbir şey var.
“Ritim yoksa anlamda yok.’’ Duke Ellington & Irving Mills P eki nedir bizim kalp ritmimizi değiştiren? Serotoninimizi, dopaminimizi doyasıya arttıran? Aşk mı? İş mi? Hobilerimiz mi? Bambaşka bir şey mi? Aşk, hastalık mı? Şifa mı? Bazen ikisi aynı anda ya da zaten her daim bir arada mı? Bu tamamen bir başka yazının konusu… Diğerlerine de sıradaki yazı aralarında elbet değinilir. Biz şimdi gelelim bambaşka bir şey kısmına. Olduğumuz biz, olmamızı bekledikleri biz… Peki ya bu ik

Ulviye Yaşar
7 Şub5 dakikada okunur


Kendi ışığınla
“Bedenlerin yaşamak için tükettikleri kendi ışıkları vardır, yanarlar, dışarıdan aydınlatılmazlar.’’ Egon Schiele Expansion, Half Life | Bronze with Electricity, Paige Bradley Fransız filozof ve yazar André Comte-Sponville, “Mesele iyileşmek değil, asıl mesele yaşamak.’’ dediği o videoya, o ana tanıklığım tamamen tesadüftü ve öylece kalmıştım resmen… Zihnim o an o kadar çok şey düşünüyordu ki olduğum yerde, iki dakikadan az bir süre içerisinde ne kadar yorulabildiğime şaşırmı

Ulviye Yaşar
15 Oca4 dakikada okunur


Yıl sonu iç döküşü, biraz ikigai / raison d'être ve bir tutam kaizen
“İçindeki çoklukları verimli bir şekilde yönetmek, yaşama sanatıdır.” Pınar Eğrilmez Blog oluşturma fikriyle yolum on yıl önce kesişmişti. Noel ve yeni yıl teması denince akla ilk gelen isimlerden olan New York Times Bestseller yazarı Debbie Macomber’ın Kar Tanelerinin Bir Bildiği Var adlı kitabını keyifle okuduğumda, ana karakterin (Katherine O’Connor) başkaları için yeni yıl mektupları yazması ilgimi çekmişti. Kışın büyüsü, tadında gelişen keyifli olaylar, Noel ve yeni yı

Ulviye Yaşar
27 Ara 20244 dakikada okunur


‘’The let them theory’’ ile karış zamana
“Şarapla, şiirle ya da erdemle, nasıl isterseniz. Ama sarhoş olun.” Charles Baudelaire Ne zaman yoğun bir döngü içinde olsam, ne zaman bir şeylerin üzerine çok fazla düşünsem, ne zaman kendime çok yüklensem, Fransız yazar ve sanat eleştirmeni Charles Baudelaire’in yukarıdaki sözünü okumak veya anımsamak adeta dinginlik kapısına geçiş anahtarım oluyor. Kendimizden, zihnimizden hatta belki bedenimizden biraz olsun sıyrılıp herhangi bir şeyle sarhoş olabilmek... Bize iyi gelen,

Ulviye Yaşar
10 Ara 20243 dakikada okunur


İçimizdeki Güzel Çağ / Belle Époque
“Dans eden bir yıldız doğurabilmesi için insanın içinde kaos olmalıdır.’’ Nietzsche Bir önceki yazımda son birkaç aydır içimde hissettiğim müthiş bir kendim olma arzusuna, “ Hayır’’ diyebilmeye, çevremizi arındırmaya, dolayısıyla kendi içimizde de arınmadan bahsetmiş, son kısımda da kendimizi kendimizle merkezlemeye değinerek sonlandırmıştım. Bu satırların önceki yazımın devamı olmasını tercih ettiğim için birkaç dakika boyunca neşteri alıp, bu sözü biraz deşmek ve her zaman

Ulviye Yaşar
26 Kas 20245 dakikada okunur


Kendi ritminle
“Dünya öylesine karmaşık, dolaşık ve fazlasıyla yüklü ki, biraz aydınlık bakabilmek için seyreltmek gerekiyor.” Italo Calvino Bir durabilmek... Bir bakabilmek... Soyutlanarak... Hiçbir şey düşünmeden... Hayatın içinde kendimiz için... Var olabilmek için hep... Bir önceki yazımda “Hayır” diyebilmekten kısaca bahsetmiş, son kısmında ise “Sonunda gelinen yer” diyerek bir şeylerin kendi içimde netleşmesiyle yazıyı noktalamıştım. Bu yazımı da, bir önceki yazımın istemsizce devamı

Ulviye Yaşar
10 Kas 20243 dakikada okunur


Bazen dolunayda, bazen yeniayda ya da bir zamanda
“Dünyayı nazik bir şekilde de sarsabilirsiniz.” diyor Gandhi. “Kendi dünyamızı da...” diyerek ekliyorum. Bazen dolunayda, bazen yeniayda ya da bir başka zamanda… Kendimizi daha da fark ettirecekse, bir de en afilisinden bir sarsıntı iyidir arada ya da çoğu zaman... Bedenimizdeki tüm hücrelerimize ve her bir ruh parçamıza küçük ölçekli bir deprem hali... Nasıl mı? Hadi biraz deşelim. Amerikalı çevreci yazar Paul Hawken’ın dediği gibi, “Yaşamınızda sizi mutlu, doyumlu hatta

Ulviye Yaşar
20 Eki 20242 dakikada okunur


Yaşam, biraz tragedya biraz operet
Görülebilir saklanmış da olabileceğini, görülemeyenin bilinebileceğine... Hayatta farklı rollerimiz, farklı kimliklerimiz var. Onlarca “biz” var. Her yerdeki biz bambaşka. İş çevresinde, ailede, arkadaşlıkta, ilişkide vb. Liste uzar gider. Hayattaki roller değişir. Kimlikler fark edilir. Frekanslar evrilir. Hangi “Biz” in en kendimiz olduğunu anlamak için yüzlerce şey önümüze serilir. Gemimizin rotası ve millerin varış amacı hep kendimizi keşif olursa, o rollerimizden, kimlik

Ulviye Yaşar
3 Eki 20243 dakikada okunur


Bir akım olsaydım bu ‘’ekspresyonizm’’ olurdu.
Hayatta bize nelerin rehber olacağını bilemeyebiliriz. Bazen zihindeki bir imgenin, bazen meditasyondaki bir nefesin, bazen karakalemin karası, bazen Caravaggio ve Rembrandt’ın ışığı, bazen de Bernini’nin draması... Arayışım bir merdiven olsaydı, şimdi üçüncü basamağındayım. Kelime ve renkten sonra ise “Aitlik” sorgulamasındaydım. Kaç basamaklı bir merdivendeyim, ben de bilmiyorum. Varmak istediğim yeri de bilmiyorum. Hoş, büyüsü de bu ya zaten. Sadece çıktığım basamaklar art

Ulviye Yaşar
19 Eyl 20242 dakikada okunur


Konu hiçbir zaman ‘’pembe’’ değildi.
“İ nsanların da, kültürlerin de renkleri var.’’ Devrim Erbil Peki, neydi benim rengim? Hayattaki kelimemin arayışından sonra, hayattaki rengimin arayışındaydım. Aslında hayatımın arayışındaydım. Elbette bu, büyük bir ana başlıktı. Ben de alt başlıklardan başlamaya karar verdim. Sanırım böylesi daha az sancılı ve daha kolay hazmedilirdi. Spirituartalism... Evet, bu kelime tam olarak aradığım kelimeydi. Literatürde olmayan... Kendimi ait hissettiğim iki alanın karışımıydı. Aslı

Ulviye Yaşar
5 Eyl 20243 dakikada okunur


Genco Erkal ve Nietzsche ile içe bakış hikayesi
“Ne mutlu bana, çok küçük yaşta ben hayattaki yerimi keşfettim.’’ Genco Erkal Birkaç ay önce denk geldiğim bir sözdü: “Belki de arayışımın bitimi kendimdi.” Bu söz, bende içte bir yerlerde yerini aldı. Bir şey yapmadım. Hayır, aslında yaptım. Düşündüm. Sadece düşündüm. Konuyu da hiç halının altına süpürmedim, raflara kaldırmadım. Düşünmeye devam ettim. Evet, bazen düşünmek, hayata karşı yapabileceğimiz en güç ve en güçlü şeylerden biri. Sadece bekledim. Hayata, kişilere, olay

Ulviye Yaşar
22 Ağu 20242 dakikada okunur
bottom of page
